Epstein-Barr Virüsünün Çapraz Reaktivitesi MS Patogenezinde Olası Bir Mekanizma Olabilir Mi?

Bir γ-Herpesvirüs olan Epstein-Barr virüsü (EBV), birçoğu B hücresi kökenli olan bir dizi insan tümörü ile ilişkisi ve insan B hücrelerini in vitro ortamda kalıcı lenfoblastoid hücre dizilerine ölümsüzleştirme yeteneği ile bilinmektedir. Bu potansiyel patojen tüm popülasyonlarda yaygındır, genellikle çocukluk çağında sessiz bir enfeksiyon olarak edinilir ve çoğu kişi tarafından yaşam boyu asemptomatik olarak taşınır. Epidemiyolojik çalışmalar EBV’nin MS patogenezindeki rolünü güçlü şekilde ortaya koymaktadır. Diğer genetik ve çevresel faktörler de söz konusu olmakla birlikte, hastalık riskinin EBV-kodlu latent döngü nükleer antijeni EBNA1'in spesifik bölgelerine verilen IgG yanıtları ile korelasyonunun bildirilmesi, hastalığı tetiklemekten sorumlu olanın enfeksiyonun kendisinden ziyade EBV'ye verilen adaptif immün yanıtı olduğu teorisini desteklemektedir. Bununla birlikte EBV kaynaklı bağışıklık yanıtlarının MS'te gözlenen MSS dokusu tahribatına nasıl katkıda bulunabileceği henüz belirlenmemiştir.

Epstein-Barr Virüsünün Çapraz Reaktivitesi MS Patogenezinde Olası Bir Mekanizma Olabilir Mi?

Olivia G. Thomas ve arkadaşları yaptıkları çalışmada MS'lilerde, sağlıklı EBV-seropozitif kontrollerde ve post-enfeksiyöz mononükleoz (Post-IM) kişilerde EBV'ye karşı antikor ve T hücre yanıtlarını hastalık rezolüsyonundan 6 ay sonrasına kadar incelemiş ve ek olarak EBV'ye özgü T hücre yanıtlarının MSS antijenleri hedef alma yeteneğini de araştırmıştır.

Tedavi edilmemiş relapsing-remitting MS’liler, Post-IM kişiler ve kontrol grubu mümkün olduğunca cinsiyet, yaş ve HLA-DRB1*15:01 açısından eşleştirilmiştir. EBV yükü qPCR ile belirlenmiş ve temel EBV antijenlerine karşı IgG yanıtları ELISA, immünofloresan ve Western blot ile, tetanoz toksoid antikor yanıtları ise multipleks bead array ile belirlenmiştir. EBV'ye özgü T hücresi yanıtları intraselüler sitokin boyama (ICS) ve MSS otoantijenlerini ekprese eden 9 yeni Modifiye Vaccinia Ankara virüsüne karşı problanan in vitro genişletilmiş yanıtların çapraz reaktivitesi ile ex vivo olarak belirlenmiştir.

Periferik kan mononükleer hücrelerindeki EBV yükü, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında MS’lilerde değişiklik göstermemiştir. Serolojik olarak, tetanoz toksoid yanıtları gruplar arasında değişmezken, EBNA1 ve virüs kapsid antijenine (VCA) karşı IgG yanıtları anlamlı derecede yükselmiştir (EBNA1 p = 0,0079, VCA p = 0,0298), EBNA2 ve EBNA3 ailesi antijenlerine karşı IgG yanıtları da MS’lilerde daha sık tespit edilmiştir (EBNA2 p = 0,042 ve EBNA3 p = 0,005). Ex vivo analizlerde, otolog EBV-transforme B hücrelerine ve EBNA1'e karşı T hücre yanıtları sayısal olarak değişmemiştir, ancak MS’lilerde belirli uyaranlara yanıt olarak anlamlı derecede artan IL-2 üretimi gözlenmiştir. Hem MS hem de kontrol gruplarından EBV'ye özgü poliklonal T hücre hatları ICS tarafından yüksek düzeyde otoantijen tanınması göstermiş ve MOG, MBP, PLP ve MOBP dahil olmak üzere çeşitli nöronal proteinler yaygın hedefler olarak ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak, bu çalışma MS hastalarında EBNA1'in yanı sıra EBNA2 ve EBNA3 latent proteinlerine karşı antikor yanıtlarının da düzensiz olduğunu göstermiş ve EBV'ye özgü T hücresi repertuarının MSS'yi hedef alma potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu ilk kez ortaya koymuştur. Bu durum, EBV'nin MS'in gelişimi ve ilerlemesindeki rolünün son derece karmaşık ve çok yönlü olduğu hipotezini güçlendirmekte ve hastalar arasındaki yüksek düzeydeki hastalık heterojenliğini de açıklayabilmektedir.

EV: Epstein-Barr virüsü; ICS: İntraselüler sitokin boyama; IgG: İmmünoglobülin G; MBP: Myelin bazik protein; MOBP: Myelin ilişkili oligodendrosit bazik protein; MS: Multipl skleroz; MOG: Myelin oligodendrosit glukoprotein; MSS: Merkezi sinir sistemi; PLP: Proteolipid protein; Post-IM: Post enfeksiyöz mononükleoz; qPCR: Kantitatif polimeraz zincir reaksiyonu; VCA: Virüs kapsid antijeni

TR-NON-2024-00171

Referanslar:

  1. Thomas OG, et al. PLoS Pathog. 2024;20(6):e1012177