Prostat Kanserinde Radyoterapi Sonrası Klinik Sonuçlar İçin Biyokimyasal Nüks Vekilliği

Bu çalışmada, farklı vekillik analitik yöntemleri kullanılarak biyokimyasal nüksün vekilliği değerlendirilmiştir.

Prostat Kanserinde Radyoterapi Sonrası Klinik Sonuçlar İçin Biyokimyasal Nüks Vekilliği

Prostat kanserinin (PCa) uzun geçmişi nedeniyle, lokalize PCa tedavisine yönelik taktikleri inceleyen çalışmalar, genel sağkalım (OS) avantajlarını göstermek için kapsamlı izleme ve daha büyük katılımcı örneklerine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, vekil sonlanım noktalarının kullanılabilirliğini belirlemek için önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan biri, prostat spesifik antijene (PSA) dayanan bir biyokimyasal nüks (BCR) olan olaysız sağkalımın, genel sağkalım için bir vekil kriteri olarak uygun olmadığını göstermiştir. İlk analizde bireysel hasta verileriyle (IPD) iki aşamalı meta-analitik yaklaşım kullanılırken, ikincisinde deneme düzeyindeki verilerle iki aşamalı yaklaşımın ikinci koşulu yerine getirilmiştir. Her ikisi de mevcut PSA temelli son noktaların randomize çalışmalar için vekil son nokta olarak kullanılamayacağını kanıtlamıştır. Buna karşılık, Radiation Therapy Oncology Group (RTOG) 9202'nin bir başka incelemesi, BCR'ye giden sürenin Prentice vekillik gerekliliklerini karşıladığını ortaya koymuştur. Farklı çalışmalar, vekil kriterlerinin belirlenmesindeki farklılıkların ve olayların nasıl tanımlandığındaki ayrılıkların farklı sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. Bu çalışmada, seçilen vekil kriterlerinin ve sansürleme mekanizmasının BCR'nin vekil olarak uygunluğunu nasıl etkilediğini araştırmak için MARCAP konsorsiyumundaki 11 randomize kontrollü çalışmadan lokalize prostat kanserli hastaların IPD meta-analizi gerçekleştirilmiştir. Prentice kriterlerini ve iki aşamalı meta-analitik yaklaşımı kullanarak biyokimyasal nükssüz sağkalım değerlendirilmiştir. Bu çalışma, diğer nedenlere bağlı mortalite ve biyokimyasal nüks arasındaki sürenin potansiyel bir vekil sonlanım noktası olduğunu ortaya koymuştur.

Biyokimyasal nükssüz sağkalım ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre tüm vekillik kriterlerini karşılamadı

Radyoterapi doz artışını, androjen yoksunluk tedavisi (ADT) kullanımını ve androjen yoksunluk tedavisinin uzatılmasını değerlendiren 11 çalışmadan bireysel hasta verileri elde edilmiştir. Vekil adaylığı Prentice kriterleri (dönüm noktası analizleri dahil) ve iki aşamalı meta-analitik yaklaşım (Kendall's tau ve R2 tahmini) kullanılarak değerlendirilmiştir. Biyokimyasal nükssüz sağkalım ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre değerlendirilmiş ve genel olarak, 10.741 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Doz artışı, kısa süreli androjen yoksunluk tedavisi eklenmesi ve androjen yoksunluk tedavisi süresinin uzatılması biyokimyasal nüksü önemli ölçüde iyileştirmiştir. Kısa süreli androjen yoksunluk tedavisi eklenmesi ve androjen yoksunluk tedavinin uzatılması genel sağkalımı önemli ölçüde iyileştirirken doz artırımı iyileştirmemiştir. 48. ayda biyokimyasal nüks her üç grupta da daha düşük genel sağ kalım ile ilişkilendirilmiştir. Ancak, 48. ayda biyokimyasal nüks için ayarlama yapıldıktan sonra, genel sağkalım üzerinde anlamlı bir tedavi etkisi görülmemiştir. Biyokimyasal nükssüz sağkalım ve genel sağkalım için hasta düzeyinde korelasyon (Kendall's tau) 0,59 ile 0,69 arasında, biyokimyasal nükse kadar geçen süre ve genel sağkalım için ise 0,23 ile 0,41 arasında değişmektedir. Biyokimyasal nükssüz sağkalım ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre üzerindeki tedavi etkisinin genel sağkalım üzerindeki etkiyle deneme düzeyinde korelasyonuna ilişkin R2 değerlerinin sırasıyla 0,563 ve 0,160 olduğu bildirilmiştir.

Sonuç olarak, biyokimyasal nükssüz sağkalım ve biyokimyasal nükse kadar geçen süre prognostiktir ancak tüm vekillik kriterlerini karşılayamamıştır. Kanserle ilişkili olmayan ölümler olay olarak kabul edildiğinde korelasyonun gücü daha yüksek olmuştur.

NON-2023-12114

Referans: Roy S, et al. J Clin Oncol. 2023 Nov 10;41(32):5005-5014